Bir gün metroya yada tramvaya bindiğinizi ve ücret ödememek için turnikeden atlamaya karar verdiğinizi hayal edin.
Yerel ulaşım sisteminizin mali durumu üzerinde muhtemelen büyük bir etkisi olmayacaktır. Ama şimdi kendinize sorun, "Ya bunu herkes yaptıysa?" Sonuç çok daha farklı olurdu sistem muhtemelen iflas eder ve artık kimse bu araçlara binemezdi.
Ahlaki filozoflar, evrenselleştirme olarak bilinen bu tür akıl yürütmenin ahlaki kararlar almanın en iyi yolu olduğuna uzun zamandır inanmaktadır.
Peki günümüz insanları bu tür ahlaki yargıları günlük yaşamlarında kendiliğinden kullanıyor mu?
Ahlaki sorunlarla uğraşmak genellikle kafa karıştırıcıdır. Etik bir mesele üzerinde tam olarak nasıl düşünmeliyiz? Hangi soruları sormalıyız? Hangi faktörleri dikkate almalıyız?
Ahlaki sorunları analiz etmenin ilk adımı açıktır, ancak her zaman kolay değildir: Gerçekleri öğrenin. Bazı ahlaki sorunlar, sadece gerçekleri kontrol etme zahmetine girmediğimiz için tartışmalar yaratır.
Ancak gerçeklere sahip olmak yeterli değildir. Gerçekler tek başlarına bize ne olduğunu söyler ; ne olması gerektiğini söylemez . Gerçekleri öğrenmenin yanı sıra, etik bir sorunu çözmek de değerlere başvurmayı gerektirir.
Filozoflar, ahlaki sorunları ele almak için değerlere yönelik beş farklı yaklaşım geliştirdiler.
FAYDACI YAKLAŞIM
Faydacı yaklaşımı kullanarak bir sorunu analiz etmek için önce kullanabileceğimiz çeşitli eylem yollarını belirleriz. İkinci olarak, her bir eylemden kimlerin etkileneceğini ve her bir eylemden ne gibi fayda veya zararların elde edileceğini soruyoruz.
Üçüncüsü, en büyük faydayı ve en az zararı sağlayacak eylemi seçiyoruz. Etik eylem, en büyük sayı için en büyük iyiliği sağlayan eylemdir.
HAKLAR YAKLAŞIMI
Etiğe ikinci önemli yaklaşımın kökleri, bireyin kendisi için seçme hakkına odaklanan 18. yüzyıl düşünürü Immanuel Kant ve onun gibi düşünen diğerler filozoflara dayanmaktadır.
Bu filozoflara göre, insanı sıradan şeylerden farklı kılan, insanların hayatlarında yapacaklarını özgürce seçebilme yeteneklerine sahip olmaları ve bu seçimlere saygı duyulması konusunda temel bir ahlaki hakka sahip olmalarıdır.
Elbette, bu temel hakların yanı sıra birçok farklı ama birbiriyle ilişkili haklar var. Bu diğer haklar seçtiğimiz gibi muamele görmeye yönelik temel hakkın farklı yönleri olarak düşünülebilir.
Hakikat hakkı: Doğruyu söyleme ve seçimlerimizi önemli ölçüde etkileyen konularda bilgilendirilme hakkına sahibiz.
Mahremiyet hakkı: Başkalarının haklarını ihlal etmediğimiz sürece, kişisel hayatımızda seçtiğimiz her şeyi yapma, inanma ve söyleme hakkına sahibiz.
Yaralanmama hakkı: Özgürce ve bilerek cezayı hak edecek bir şey yapmadığımız sürece zarar görmeme veya yaralanmama hakkına sahibiz.
Bu ikinci yaklaşımı kullanarak bir eylemin ahlaki mi yoksa ahlaksız mı olduğuna karar verirken şunu sormalıyız: Eylem herkesin ahlaki haklarına saygı duyuyor mu? Eylemler, bireylerin haklarını ihlal ettiği ölçüde yanlıştır; ihlal ne kadar ciddi olursa, eylem o kadar yanlıştır.
ADİLLİK VEYA ADALET YAKLAŞIMI
Yaklaşımın kökleri eski Yunan filozofu Aristoteles'in "eşitlere eşit ve eşit olmayanlara eşit davranılması gerektiğini" söyleyen öğretilerine dayanır.
Bu yaklaşımdaki temel ahlaki soru şudur: Bir eylem ne kadar adildir? Herkese aynı şekilde mi davranıyor yoksa iltimas ve ayrımcılık mı yapıyor?
Kayırmacılık, bazı insanlara, onları ayırmak için haklı bir neden olmaksızın fayda sağlar; ayrımcılık, insanlara farklı oranlarda yük getirir. Hem adam kayırma hem de ayrımcılık adaletsiz ve yanlıştır.
ORTAK İYİ YAKLAŞIMI
Etiğe yönelik bu yaklaşım, kendi iyiliği topluluğun iyiliği ile ayrılmaz bir şekilde bağlantılı olan bireylerden oluşan bir toplumu varsayar. Topluluk üyeleri, ortak değer ve hedeflerin peşinde koşarlar.
Ortak fayda, 2.000 yıldan daha uzun bir süre önce Platon, Aristoteles ve Cicero'nun yazılarında ortaya çıkan bir kavramdır.
Ortak fayda yaklaşımı, bireylerin kendi hedeflerini gerçekleştirme özgürlüğüne saygı duyarken ve değer verirken, aynı zamanda ortak olarak paylaştığımız hedefleri fark edip ortak hedeflerin faydasına hareket etmemizi savunur.
ERDEM YAKLAŞIMI
Etiğe yönelik erdem yaklaşımı, insanlığımızın tam gelişimine ulaşmak için çabalamamız gereken belirli ideallerin olduğunu varsayar.
Erdemler, en yüksek potansiyelimizi geliştirmemizi ve hareket etmemizi sağlayan tutumlar veya karakter özellikleridir.
Genel kabul görmüş erdemler kabul ettiğimiz ideallerin peşinden gitmemizi sağlarlar. Dürüstlük, cesaret, şefkat, cömertlik, sadakat, doğruluk, adalet, özdenetim ve sağduyu, erdemlere örnektir.
Erdemler alışkanlıklar gibidir; yani, bir kez edinildiğinde, bir kişinin özelliği haline gelirler. Erdemli kişi, etik kişidir.
ETİK PROBLEM ÇÖZME
Bu beş yaklaşım, gerçekleri tespit ettikten sonra, ahlaki bir sorunu çözmeye çalışırken kendimize beş soru sormamız gerektiğini göstermektedir:
Her bir hareket tarzı hangi faydaları ve hangi zararları doğuracak ve hangi alternatif en iyi genel sonuçlara yol açacaktır?
Etkilenen taraflar hangi manevi haklara sahiptir ve hangi eylem biçimi bu haklara en iyi saygı gösterir?
Ahlaki olarak haklı bir neden olmadığı ve iltimas veya ayrımcılık göstermediği durumlar dışında, hangi eylem tarzı herkese aynı şekilde davranır?
Hangi eylem tarzı kamu yararını geliştirir?
Hangi eylem tarzı ahlaki erdemleri geliştirir?
Bu yöntem elbette ahlaki sorunlara otomatik bir çözüm sağlamaz. Yöntem yalnızca, önemli etik hususların çoğunun belirlenmesine yardımcı olmayı amaçlamaktadır.
Tek cümleyle özetlemeyi denesek “Ahlaki karar verme, etik bir soruya makul ve savunulabilir bir yanıt üretme yeteneğidir.”
Bu genel kabul görmüş tanıma göre aşağıdaki sorunun cevabını düşündüğünüzde, kararlarınızın aslında ne kadar ahlaki olduğunu yeniden gözden geçirebilirsiniz.
Bir devlet kurumuna, insanlara fayda sağlayacak bir programın onayını alma konusunda ikna etmek için rüşvet vermek doğru mu? Kişisel çıkarınızın kararınızı gereksiz şekilde etkilemediğinden nasıl emin olursunuz?
Kaynaklar:
https://phys.org/news/2020-10-moral-decisions.html
https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/22416620/
https://ethicsunwrapped.utexas.edu/video/best-self-part-2-moral-decision-making
https://www.scu.edu/mcae/publications/iie/v7n1/thinking.html
Comments