İnsan vücudunda, kişinin sağlıklı bir şekilde yaşamına devam edebilmesi için pek çok farklı göreve sahip hücre tipleri bulunur. Kök hücreler ise vücutta tüm doku ve organların yapısını oluşturan hücrelerdir.
Organizma içinde yer alan tüm hücrelere dönüşebilen ve ana hücre olarak tanımlanan kök hücreler, vücutta ihtiyaç duyulan her bölgede yer alır. Böylece hastalanan veya hasarlanan tüm doku ve organların yenilenmesinde rol oynar. İhtiyaç duyulan hücre tipine dönüşerek; hastalık, yaralanma ve diğer sebepler nedeniyle oluşan organ ve doku hasarı ya da kaybını onarır. Bölünebilen yapıları sayesinde, aynı türden kök hücrelerin oluşumunda da rol oynarken aynı zamanda kas ya da kan hücrelerine dönüşebilirler.
Tarihte ilk olarak 1960’lı yıllarda kemik iliğinden ameliyatla alınan kök hücreler lösemi tedavisinde kullanılmıştır. İlerleyen yıllarda vücutta dolaşan kandaki kök hücrelerin kullanılabileceği anlaşılmıştır. 80'li yılların başında, yeni doğan bebeklerin kordon kanında da kök hücrelerin bol miktarda bulunduğu ve bu hücrelerin tedavide kullanılabileceği fikri ortaya atılmıştır. 1998 yılında ABD’li bilim insanı James Thomson ve ekibi, ilk defa “insan embriyonik kök hücrelerini” laboratuvarda embriyodan ayrıştırdılar ve çoğalttılar.
Bilinen kök hücre kaynakları, embriyo, amniyon sıvısı, fetüs, kordon kanı, göbek kordonu, kemik iliği ve tüm bunların yanında vücuttaki yağ, kıkırdak doku, deri diğer gibi tüm dokuları sayabiliriz.
Kök hücre tedavisinde en çok kullanılan kaynakların içinde kordon kanı, kemik iliği, yağ doku, kıkırdak doku ve deri dokusu bulunmaktadır. Bu kaynaklardan elde edilen kök hücreler, laboratuar ortamında çoğaltılarak kullanılabildikleri gibi, bire bir ayrıştırma yapılarak da elde edilebilir.
Kök hücreler, bazı hayvanların uzuvlarını yeniden büyütmek için kullandıkları bir yöntem olarakta biliniyor.
Yeni bir çalışmaya göre, kök hücreleri manipüle ederek bu onarımları yapmanın yenilikçi bir yolu bulundu. Bilim insanları, kök hücreyi yüksek frekanslı ses dalgaları kullanarak, günde 10 dakikalık uyarıcı tedaviyle beş gün gibi kısa bir sürede kemik hücrelerine dönüştürmeyi başardılar.
Araştırmacılar, bugün kullanılan süreçlere göre birçok avantajı olan bu tekniğin kansere veya diğer dejeneratif hastalık türlerine kaybedilen kemiği yeniden büyütmek için kullanılabileceğini umuyorlar.
Avustralya'daki Royal Melbourne Institute of Technology'de (RMIT) Rektör Yardımcısı Araştırma Görevlisi Amy Gelmi," Ses dalgaları genellikle kök hücrelerin kemik hücrelerine dönüşmeye başlaması için gereken tedavi süresini kısaltıyor" diyor.
"Bu yöntem aynı zamanda herhangi bir özel 'kemik indükleyici' ilaç gerektirmez ve kök hücrelere uygulanması çok kolaydır."
Yaklaşım, araştırmacıların daha önce bu tür deneylerde kullandıklarından çok daha yüksek frekanslar olan 10 MHz frekanslarının üzerindeki ses dalgalarına sahip materyalleri değiştirmek için yıllarca süren çalışmalara dayanmaktadır. Burada, silikon yağına konan ve bir kültür plakasına yerleştirilen kök hücreleri dönüştürmek için bir mikroçip kullanıldı.
Bu alandaki diğer deneysel süreçler bazı başarılar elde etti, ancak bunlar karmaşık, yönetilmesi pahalı ve ölçeklendirilmesi zor çalışmalardı. Ayrıca, hastanın kemik iliğinden çıkarılan kök hücrelere ihtiyaç duyuluyor, bu da ağrılı bir işlemdir.
Araştırma kullanılan yöntemin, vücuttan çekilmesi acı verici olmayan yağ kaynaklı kök hücreler de dahil olmak üzere birçok kök hücre tipiyle çalıştığını göstermiştir.
Rmıt'den kimya mühendisi Leslie Yeo," Ses dalgalarını, değişim sürecini tetiklemek için kök hücrelere doğru yerlerde doğru miktarda basınç uygulamak için kullanabiliriz " diyor.
"Cihazımız ucuz ve kullanımı kolaydır, bu nedenle çok sayıda hücreyi aynı anda tedavi etmek için kolayca ölçeklendirilebilir etkili doku mühendisliği için hayati öneme sahiptir."
Araştırmacılar, çeşitli sağlık sorunlarıyla mücadele etmek için kök hücreleri farklı hücre tiplerine dönüştürmek söz konusu olduğunda şimdi birden fazla atılım yapıyorlar. Bu biyolojik yapı taşları hakkındaki anlayışımız arttıkça, vücudumuzun nasıl çalıştığına dair daha iyi bir fikir edineceğiz.
Bilim insanları, kök hücreleri bu şekilde işlemek için biyoreaktörlerin geliştirilebileceği görüşündeler.
Kök hücre nakli günümüzde lösemi, lenfoma, multipl miyeloma, çeşitli organ kanserleri, kemik iliğinin yetersiz çalıştığı durumlar, kalıtsal anemiler, immün yetersizlikler ve kalıtsal metabolik hastalıkların tedavisinde uygulanmaktadır. Kardiyoloji ve nöroloji alanında da deneysel kök hücre çalışmaları yapılmaktadır.
Kaynak: https://www.sciencealert.com/
Comments