Evrenle ilgili büyük soruları cevaplamak için bilim insanlarının gökyüzüne farklı şekillerde bakmaları gerekir. NASA'nın Hubble Uzay Teleskobu gibi birçok teleskop, yıldızlara, galaksilere veya diğer kozmik nesnelere odaklanmak ve bunları ayrıntılı olarak incelemek için inşa edilmiştir. NASA’nın çalışmaları son sürat devam ediyor ve bu yönde yeni bir teleskop daha yolda. Bu uzay görevine “SPHEREx” adı verildi. SPHEREx, gökyüzünün büyük bölümlerini hızlı bir şekilde gözlemleyen ve kısa sürede birçok nesneyi inceleyen çok gelişmiş bir teleskop olacak.
SPHEREx misyonunun James Webb Uzay Teleskobu ile bazı benzerlikleri olacak. Ancak iki gözlemevi gökyüzünü incelemek için çarpıcı biçimde farklı yaklaşımlar sergileyecek.
SPHEREx misyonu her altı ayda bir tüm gökyüzünü tarayabilecek ve daha önce hiç olmadığı kadar kozmosun bir haritasını oluşturabilecek. SPHEREx, tüm gökyüzünü 97 renk bandında tarayacak ve dünyanın dört bir yanındaki gökbilimcilere fayda sağlayacak bir harita oluşturacak.
En geç Nisan 2025’te yapılması planlanan görev, büyük patlamadan sonraki ilk saniyede neler olduğunu, galaksilerin nasıl oluştuğunu ve evrimleştiğini ve galaksimizde yaşamın oluşumu için kritik moleküllerin yaygınlığını araştıracak.
Görevi yöneten NASA'nın Güney Kaliforniya'daki Jet Propulsion Laboratory'deki SPHEREx proje yöneticisi Allen Farrington, ”Bilgisayar modelleriyle bir şeyler yapmaktan gerçek donanımla bir şeyler yapmaya geçiş aşamasındayız" dedi. “Uzay aracının tasarımı, olduğu gibi onaylandı. En küçük ayrıntısına kadar yapılabileceğini gösterdik. Şimdi gerçekten yapı parçalarını birleştirmeye başlayabiliriz.”
SPHEREx her altı ayda bir gökyüzünün %99'undan fazlasını tarayacak; Buna karşılık Hubble, 30 yıldan fazla süren operasyonlarda gökyüzünün yaklaşık %0.1'ini gözlemledi. SPHEREx gibi teleskoplar, hedeflenen gözlemevleriyle aynı ayrıntı düzeyine sahip nesneleri göremese de, bu nesnelerin evrendeki tipik özellikleri hakkındaki soruları yanıtlayabilirler.
SPHEREx ile bilim insanları, yeni yıldızların ve gezegen sistemlerinin doğduğu galaktik bulutlardaki buzlu toz tanelerinde bulunan su gibi yaşamı sürdüren malzemelerin yaygınlığını ölçecekler. Gökbilimciler, Dünya okyanuslarındaki suyun aslında bu tür yıldızlararası malzemeden geldiğine inanıyorlar.
SPHEREx ve Webb sadece gökyüzünü inceleme yaklaşımlarında değil, fiziksel parametrelerinde de farklılık gösterir. Webb, tarihteki herhangi bir uzay teleskopunun en yüksek çözünürlüklü görüntülerini yakalamak için 21,3 fit (6,5 metre) birincil ayna ile uzaydaki en büyük teleskoptur. Öte yandan SPHEREx, 8 inçlik bir birincil aynaya ve sadece 10,5 fit (3,2 metre) çapında bir güneş camına sahiptir.
Ancak her iki gözlemevi de insan gözlerinin algılayabileceği aralığın dışındaki kızılötesi ışık dalga boylarını toplayacaktır. Kızılötesi bazen ısı radyasyonu olarak adlandırılır çünkü sıcak nesneler tarafından yayılır, bu yüzden gece görüş ekipmanlarında kullanılır. Bu iki teleskop, analiz yapmak için enerjinin bir örnekle etkileşimini kullanan teknik olan spektroskopiyi kullanır. Spektroskopi hem SPHEREx hem de Webb'in bir nesnenin neyden oluştuğunu ortaya çıkarmasını sağlayan şeydir, çünkü bireysel kimyasal elementler ışığın belirli dalga boylarını emer ve yayar.
Son zamanlarda uzay çalışmaları bir hayli hız kazandı. James Webb Uzay teleskobundan sonra uzayda yerini alacak olan bu gelişmiş yeni nesil teleskoplar sayesinde evrende merak ettiğimiz bir çok gizem aydınlığa kavuşmuş olacak.
https://scitechdaily.com/nasa-spherex-mission-finalized-plans-for-a-cutting-edge-cosmic-mapmaker/
Comments