Yapay zekanın bilinç kazanıp kazanmayacağı konusu hepimiz için merak konusu olmuştur. Bu konuda bilim insanlarınında endişeli olduğunu ve uyarılarda bulunduğunu biliyoruz. Yakın zamanda bu bilim insanlarına biri daha dahil oldu ve “yapay zekanın, şimdiden bilinç kazanmış olabileceği” konusunda uyarıda bulundu.
ABD merkezli yapay zeka firması OpenAI'ın üst düzey araştırmacısı Ilya Sutskever, şaşırtıcı bir iddiada bulundu. Araştırmacı, yapay zekanın şimdiden bilinç kazanmış olabileceğini söyledi.
Teknoloji milyarderi Elon Musk'ın da kurucuları arasında yer aldığı OpenAI, 2015'te kâr amacı gütmeyen bir kuruluş olarak, San Francisco kentinde faaliyete geçmişti. Kuruluşun öncelikli amacı yapay zeka inovasyonlarını desteklemek ve teknolojiye yön vermekti.
OpenAI'ın hedefi, bilinçli makinelerin oluşturabileceği varoluşsal riskleri en aza indirmekti. Şirket, kurulma amacını, "Dijital zekayı, finansal gelir ihtiyacıyla sınırlanmadan ve insanlığa fayda sağlayacak şekilde geliştirmek" diye tanımlamıştı.
Şirketin araştırma grubuna liderlik eden, baş bilimci Sutskever ise yaptığı açıklamada “Bugünün büyük sinir ağları biraz bilinç kazanmış olabilir" diyerek dikkatleri üzerine çekti.
Sutskever'in açıklaması, Musk'ın da benzer bir iddiada bulunmasının ardından geldi. Tesla CEO'su, Tesla'nın geliştirdiği insansı robot Optimus'un Yapay Genel Zeka seviyesine erişebileceğini öne sürmüştü.
Bir insanın yapabileceği herhangi bir zihinsel görevi başarıyla gerçekleştirebilecek bir makinenin zeka seviyesine Yapay Genel Zeka adı veriliyor.
OpenAI'nin kurucuları arasında yer alan Musk, 2019'da ekipten ayrılmış ve "ekibin gerçekleştirmek istediği fikirleri paylaşmadığını" ifade etmişti. Bundan bir ay sonra OpenAI, artık kâr amacı gütmeyen bir kuruluş olmadığını duyurmuştu.
Bilinç, kişinin kendisinin ve çevresinin farkında olması durumudur. Özellikle "duygusal durum" kavramı, bilincin her insan için eşsiz olduğunu ve bilincin biyolojik bir yapı olduğu sonucunu doğurmaktadır. Bu tür bir görüş temelde sorgulanabilir; çünkü, diğer insanların bilincini nesnel olarak kanıtlayabilecek bir yaklaşım bulunmamaktadır. Sırf bu nedenle bile, insanların bilinçli olduğunu ama yapay zekanın bilinçli olmadığını ve olmayacağını iddia etmek yanlış olacaktır.
Sırf mekaniğine bakarak makine bilincinin varlığını inkar etmek yanıltıcıdır. Daha iyi bir yöntem, bilince başka bir soyutlama düzeyinde yaklaşmaktır. İnsanlar, fiziksel bir kavram olan beyin ile fiziksel olmayan bir kavram olan zihin arasında bir ayrıma gider. Zihin ve beyin arasında bir ilişki olduğunu varsaysak bile, bilinç kavramını zihne özgü olarak kabul ederiz. İnsan beynindeki nöronların genellikle duygusal durumlara sahip olmaları veya fiziksel varlıklarının farkında olmaları beklenmez. Bir diğer deyişle, sadece nöronlara bakan birinin, o nöronları taşıyan bireyin bilinçli olduğunu anlaması mümkün olmazdı.
Aynı düşünce, yapay zeka için de geçerli olabilir: Transistörlere ve bunların işlevselliğine bakarak, potansiyel olarak var olabilecek bir bilinci ayırt edemeyiz. Makine zihni, büyük olasılıkla insan zihniyle karşılaştırılamayacaktır; ancak bir bilinç kavramına ikna olmak için, makine bilincinin insan bilinci gibi olması da gerekmez. Dahası, insanlar ve yapay zeka arasında uygun iletişimin olmaması ve yapay zekanın bilincinin bizlerin anlayışının ötesinde olması, makine bilincinin var olmayacağını haklı göstermez.
Bilinç kavramının duygusal durumlar kavramıyla bağlantılı olduğuna ve bu nedenle yalnızca insana özgü olması gerektiğine ikna olunsa bile, yapay zeka araştırmalarındaki bazı mevcut ilerlemeler, bu argümanın sorgulanmasına neden olmaktadır.
Araştırmalar, beyin simülasyonlarının mümkün olduğunu göstermektedir. Nöronlar ve etkileşimleri tamamen simüle edilebilirse ve bir insan beyninin sinir ağının tamamı taranabilirse, temelde bilinç, bir bilgisayar ortamında oluşturulabilir.
Bu teknolojinin ortaya çıkaracağı etik soruların yanı sıra, beyin simülasyonu, makine bilincinin tartışılmasında temel bir etkiye sahiptir. Zihnin beyinden çıktığını varsayarsak, bilincin de öyle olduğu sonucuna varılmalıdır ve bu nedenle, beyin simülasyonlarının doğrudan bir sonucu olarak, bilgisayar ortamında simüle edilmiş bir beyin bilinçli olmalıdır. Simülasyonun kendisi hiçbir zaman kendisinin ve çevresinin temsilinin farkında olmayacak olsa da, tüm yapay beyin sistemi yine de bilinçli olacaktır.
Çoğu bilgisayar bilimcisi, makine bilincinin yapay zeka geliştikçe ortaya çıkacak bir özellik olduğunu düşünüyor. Bazı uzmanlar ise bilincin, yeni bilgileri algılamayı, eski bilgileri depolamayı, gerek görüldüğündeyse bu bilgileri geri kullanmayı ve bunların hepsinin algı ve eylemlere yönelik bilişsel işlemeyi içerdiğini düşünüyor. Bu düşüncenin doğru olduğu anlaşılırsa, o zaman bir gün makinelerin gerçekten de bilinçli olabileceği söylenebilir. Böyle bir makine, bir insana göre daha fazla bilgiye ulaşabilecek, kütüphanelerce bilgiyi hafızasında barındırabilecek, devasa veri tabanlarına milisaniyeler içinde erişebilecek ve hepsini, herhangi bir kişinin yapabileceğinden çok daha karmaşık ve daha mantıklı sonuçlar elde edecek şekilde hesaplayarak yapabilecektir.
Son yıllarda yapay zekayla ilgili hepimizin akıllarına gelen en önemli sorulardan biri de yapay zekanın gelecekte bilinç kazanıp, kontrolden çıkarak insanlık açısından bir tehlike oluşturup, oluşturmayacağı konusu olmuştur. Acaba gelecekte yapay zeka gerçekten bilinç kazanır mı, kazanmazmı bilinmez ama Hawking gibi önemli bir bilim insanı ve girişimci Elon Musk bu konudaki endişelerini dile getirmişler ve yapay zekanın gelecekte bilinç kazanabileceğine vurgu yapmışlardır.
Sonuç olarak, yapay zekanın gelecekte bir bilince sahip olacağı fikri kaçınılmaz gibi görünüyor. Fakat bu bilinç insana özgü bir bilinç gibi mi, yoksa hayallerimizin ötesinde bambaşka bir bilinç mi olacak bunu bekleyip göreceğiz.
Kaynaklar: Independent Türkçe, Interesting Engineering, Futurism, Live Science
Comments