Search Results

Sadece 20.564 fit yüksekliğinde olan Chimborazo Dağı kesinlikle Everest'ten daha uzun değil.

İLK KALP PİLİ / César Milstein

İnsan hücreleri, vücudun toplam hücre sayısının sadece %43'ünü oluşturur.

Dünyanın çekirdeğinde, tüm Dünya'yı 1,5 fitlik bir katmanla kaplayacak kadar altın var.

Mars uydusu Phobos'taki en büyük krater olan Stickney Krateri, adını Asaph Hall'un karısı Chloe Angeline Stickney Hall'dan alıyor.

Bu TDRS-K, NASA'nın iletişim uyduları takımyıldızına eklenen yeni nesil bir serinin ilkidir.

Radyo Patenti 06 Ekim 1914'te Edwin H. Armstrong'a, ünlü rejeneratif - geri besleme- devresini (No. 1,113,149) açıklayan “Kablosuz Alma Sistemi” için ABD patenti verildi. Bu buluş , Armstrong'un yenilik kariyerini başlattı. FM radyo yayıncılığında öncü olmaya devam etti. Prionların Keşfi ve Nobel 06 Ekim 1997'de Amerikalı biyoloji profesörü Stanley B. Prusiner, "hastalığa neden olan ajanların tamamen yeni bir türü" olarak tanımlanan "prionları" keşfettiği için Nobel Tıp Ödülü'nü aldı. Prionlar; protein içeren ve bulaştırılabilen (enfeksiyöz) karakterde çok küçük partiküllerdir.

Oregon Üniversitesi laboratuvarında Mars benzeri koşullar altında bir odada yapılan deneyler, normal atmosferik koşullar altında küçük kıvılcımların sürtünmeyle tetiklenebileceğini gösteriyor. Oregon Üniversitesi araştırmacılarına göre, birbirleriyle temas eden kuru Mars toz parçacıklarının neden olduğu sürtünme, yüzeyde ve gezegenin atmosferinde elektrik boşalmasına neden olabilir. Méndez Harper, "Deneylerimiz ve bizden öncekilerin deneyleri, Mars'ta kum veya tozu çalkaladığınızda kıvılcım çıkarmanın kolay olduğunu gösteriyor. Ancak, büyük toz fırtınalarında veya toz şeytanlarının içinde bile, çok büyük deşarjlar veya geleneksel yıldırımlar elde etmek zor olabilir, çünkü Mars atmosferi yük depolamada kötüdür." dedi. Kaynak: https://scitechdaily.com/experiments-find-that-electrical-sparks-are-possible-on-mars/

Evrenin gizemlerini çözmenin anahtarı nedir? Dağın tepesinde bağdaş kurup oturmuş olan kutsal bir adam tarafından söylenmiş eski bir dilde bir büyü bekliyorsanız, bu cevap sizi hayal kırıklığına uğratabilir. Görünen o ki, bu üç rakam, uzun zamandır bilim ve mistisizm arasındaki uçuruma köprü kuran ender büyülenme nesnesi olmuştur. 1900'lerin başlarından beri fizikçiler, sayının , elektromanyetizma , kuantum mekaniği ve özellikle yerçekimi teorilerini ilişkilendiren büyük bir birleşik teorinin kalbinde yatabileceğini öne sürüyorlar. Parlak fizikçi Richard Feynman (1918-1988), 137’nin "tüm değerli teorik fizikçilerin endişelenmesi gereken bir sayı, fiziğin en büyük lanetli gizemlerinden biri, insan tarafından anlaşılmadan bize gelen sihirli bir sayı" olduğunu söyledi. İnce yapı sabiti olarak adlandırılan bu sihirli sayı, neredeyse 1/ 137'ye eşit bir değere sahip temel bir sabittir. Tam olarak 1/137.03599913. Yunanca alfa – α harfi ile gösterilir. Alfa hakkında özel olan şey, birimlere ihtiyaç duymayan saf bir sayının en iyi örneği olarak kabul edilmesidir. Nottingham Üniversitesi'nde profesör olan fizikçi Laurence Eaves, 137 sayısının uzaylılara gezegenimiz üzerinde bir ölçüde hakimiyetimiz olduğunu ve kuantum mekaniğini anladığımızı belirtmek için işaret edeceğimiz sayı olacağını düşünüyor. Uzaylılar, özellikle ileri bilimler geliştirmişlerse, sayıyı da bilirlerdi. Bu sayı, hayatı boyunca ona takıntılı olan Nobel ödüllü Wolfgang Pauli (1900-1958) dahil olmak üzere diğer büyük fizikçileri de meşgul etti. "Öldüğümde Şeytan'a ilk sorum şu olacak: İnce yapı sabitinin anlamı nedir?" Pauli. Pauli ayrıca 13 Aralık 1946'da Stockholm'deki Nobel konferansında ince yapı sabitine atıfta bulunarak, sabitin değerini belirleyecek bir teorinin gerekli olduğunu ve “böylece tüm atomların çok önemli bir niteliği olan elektriğin atomistik yapısını açıkladığını” söyledi. Bu ilginç sayının bir kullanımı, elektronlar gibi yüklü parçacıkların elektromanyetik alanlarla etkileşimini ölçmektir. Alfa, uyarılmış bir atomun ne kadar hızlı bir foton yayabileceğini belirler. Ayrıca atomların yaydığı ışığın ayrıntılarını da etkiler. Bilim adamları, "ince yapı" adı verilen (sabite adını veren) atomlardan gelen bir ışık kayması modelini gözlemleyebildiler. Bu "ince yapı" güneş ışığında ve diğer yıldızlardan gelen ışıkta görülmüştür. İnce yapılı 'sabit'in aslında bir sabit olmadığını belirtmekte fayda var. Elektronun etkin elektrik yükü aslında enerjiyle biraz değişir, bu nedenle sabit, deneyi yaptığınız enerji ölçeğine bağlı olarak değişir. Örneğin, çok düşük enerjilerde bir deney yaptığınızda (Millikan'ın yağ damlası deneyi gibi) değeri 1/137 iken, büyük parçacık hızlandırıcı enerji deneyleri için değeri 1/128'e çıkar. Kaynak: https://bigthink.com/hard-science/number-137-physics/ https://science.howstuffworks.com/dictionary/physics-terms/why-is-137-most-magical-number.htm

2013'te Rusya'nın Chelyabinsk şehrinin yaklaşık 20 ila 30 kilometre batısına yerel saatle 09:20'de bir meteoroid düştü.

En Büyük Gezegen Jüpiter'in ekvatoruna on bir Dünya sığabilir. Dünya bir üzüm büyüklüğünde olsaydı, Jüpiter bir basketbol topu büyüklüğünde olurdu. Kısa Gün/Uzun Yıl Jüpiter’in kendi etrafında dönüşü yaklaşık 10 saat (bir Jovian günü), ancak Güneş'in bir yörüngesini tamamlaması için yaklaşık 12 Dünya yılı (bir Jovian yılı) gerekir. İçinde Ne Var Jüpiter bir gaz devidir ve bu nedenle Dünya benzeri bir yüzeye sahip değildir. Eğer katı bir iç çekirdeğe sahipse, bu muhtemelen sadece Dünya büyüklüğündedir. Hafif Elementler Jüpiter'in atmosferi çoğunlukla hidrojen (H 2 ) ve helyumdan (He) oluşur. Bolca Uydu Jüpiter'in 75'ten fazla uydusu vardır. Halkalı 1979'da Voyager misyonu Jüpiter'in soluk halka sistemini keşfetti. Güneş sistemimizdeki dört dev gezegenin hepsinin halka sistemleri vardır. Jüpiter'i Keşfetmek Dokuz uzay aracı Jüpiter'i ziyaret etti. En sonuncusu Juno, 2016'da Jüpiter'e geldi. Yaşam İçin Malzemeler? Jüpiter bildiğimiz şekliyle yaşamı destekleyemez. Ancak Jüpiter'in bazı uydularının kabuklarının altında yaşamı destekleyebilecek okyanuslar var. Süper Fırtına Jüpiter'in Büyük Kırmızı Noktası, Dünya'nın yaklaşık iki katı büyüklüğünde ve bir asırdan fazla süredir devam eden devasa bir fırtınadır. Kaynak: https://solarsystem.nasa.gov/planets/jupiter/overview/

Cep Saati Patenti 04 Ekim 1675’de Christian Huygens bir cep saatinin patentini aldı. Huygens, ışığın dalga teorisini kuran ve astronomik keşifler yapan Hollandalı bir astronom ve fizikçiydi. Ayrıca 1656'da gökyüzünü incelerken tam zaman ölçümü ihtiyacını karşılamak için geliştirdiği ilk sarkaçlı saatin patentini aldı. Nötron Ölçümü 04 Ekim 1934'te Enrico Fermi bir nötronun hızını ölçtü. Fizikçiler bu dönemde atom çekirdeğinden elektronun salınması olan beta çürümesini anlamakta zorluk çekiyordu. Enerjinin korunması yasasını tamamlamak için Pauli yüksüz ve ağırlıksız görünmez bir parçacığın aynı zamanda salındığını ortaya attı. Fermi bu fikri geliştirerek 1933'te ve 1934'te birer makale yazdı ve bu parçacığa “nötrino” adını verdi. Sputnik 1 Yörüngeye Oturtuldu Sputnik 1 Dünya'nın ilk yapay uydusu. Sputnik serisinden ilk uzay aracı, SSCB tarafından 4 Ekim 1957'de yörüngeye oturtuldu. Sputnik 1'in uzaya gönderilmesi soğuk savaş yıllarında gerçekleşti ve süper güçler arasında yeni bir rekabet olan Uzay Yarışı'nı başlattı.